Çocuğunuzdan Mektup Var – Ben Öğreniyorum
Sevgili Anneciğim/Babacığım,
Ben büyüyorum. Büyüme ve gelişme aşamasında bazı zorluklar yaşayabiliriz. Sana rehberlik edecek bir mektup yazıyorum. Beni anlamana yardımcı olacaktır.
Güne olumlu bir başlangıç yapalım…
Sabah beni uyandıran kişi sensin. Uykum bölündüğünde ya da rüyam yarım kaldığında sana kızıyorum. Odama girmeni, üzerimdeki yorganı açmanı ve uyandırma çabası içerisinde “sabah oldu uyanma vakti” demeni sevmiyorum. Aramızdaki bu iletişimin inatlaşmaya dönüşmesi, seni zorlamam, yormam, sinirlendirmem, bana sabah zamanında ya da neşeli uyanmadığım için eleştiride bulunman aramızda öfke ve inatlaşma oluşmasına sebep oluyor. Benimle mücadele etmek yerine, beni anlamaya çalışmanı bekliyorum. İfadelerin bana empati ve anlayışı aktarmalı: “Bu sabah kalkmak çok zor”, “Uykuya devam edip rüyalara dalmak ne kadar zevkli olur”, “Ben de sabahları zor uyanıyorum”. Bu tür ifadeler, sabah daha neşeli ve olumlu bir başlangıç oluşturmamıza olanak sağlar. Bir de bazı zamanlar, uyanmakta zorlandığımda endişelenip, “Niçin hala yataktasın? Hasta mısın? Bir yerin mi ağrıyor? Okula mı gitmek istemiyorsun?” gibi sorular sorduğunda, bu durum beni bahane üretmeye teşvik ediyor. Kendimi hastaymış gibi yapmak zorunda hissediyorum.
Telaşla hazırlanma zamanı…
“Acele et!” cümlesini gün boyunca ne kadar çok duyuyorum. Acaba yetersiz miyim? Aslında acele ettirildiğimde daha çok zaman kaybediyorum. Sen acele et dediğinde sana karşı çıkıyorum. Beni zamanında hazır olmam için teşvik edebilirsin. Zamanı kontrol edemeyebilirim, fakat doğru yönlendirmelerle kontrol edilen zamana ayak uydurabilirim. Bana açık ifadelerde bulunmanı, beni hazırlanmam için motive etmeni bekliyorum, çünkü ben sorumluluklarımı daha yeni öğreniyorum.
Kahvaltı zamanı…
Kahvaltı saati galiba benim zor uyum sağlayacağım bir zaman dilimi. O zaman diliminde daha çok uykulu, daha az yemek yeme isteğiyle dolu, oyunu ve oyuncaklarını özlemiş oluyorum. Belki kahvaltıda daha az yemeği tercih etmiş olabilirim. Çatışmaya girmek yerine orada ihtiyaçlarıma kulak vermeni bekliyorum. Her öğünüm her gün aynı yoğunlukta olmayabilir.
Giyinme zamanı…
Benim kıyafetimi, ayakkabılarımı doğru giymediğimi gördüğünde, onları düzeltmek istediğini biliyorum. Kararsız kalıyorsun çoğu zaman nasıl davranman konusunda. Acaba ona yardım mı etmeliyim ben mi yapmalıyım yoksa kendisinin düzeltmesini mi beklemeliyim diye kendini sorguluyorsun. Bilmeni isterim ki ben; yaşımın gereği yapabileceklerimin hepsini deneyerek öğreneceğim. Bana fırsat vermen gerekir. Sana bazı önerilerim olacak. Benim için daha kolay giyilebilir/çıkarılabilir kıyafetler ve ayakkabılar tercih edebilirsin. Hem deneyerek kendim kolayca öğrenebilirim hem de senin yardımına çok fazla ihtiyaç duymam. Ben kıyafetlerimi giyemediğimde sıkılıp, geç kalıyoruz diye beni giydirmeye başlama, ben kendi başıma halletmek istiyorum. Sorumluluklarımı yerine getirmeyi öğrenmem gerek. Bir de kıyafetlerimi temiz tutmak zorunda mıyım? Beni, kıyafetlerimi temiz tutmadığımda suçladığını görüyorum. Benim özgürce oyun oynamam, kıyafetlerimin temizliğinden daha önemli. Bana temizlik alışkanlığını edinmemde yardımcı olabilirsin, örnek de olabilirsin; fakat eleştiride bulunman, suçlaman bana kendimi olumsuz hissettiriyor.
Okula gitme zamanı…
Beni okula bırakırken sayısız öğütlerde bulunmak yerine mutlu bir gün geçirmem, eğlenmem için şans dileyebilirsin. Beni anladığını, beni gerçekten önemsediğini hissetmek istiyorum. Okulda öğretmenim hep yanımda olacak, güvenliğim sağlanacak, merak etme. Her şey yolunda olacak.
Okuldan dönüş zamanı…
“Okul nasıldı? Bugün neler yaptın? Kurallara uydun mu? Yaramazlık yaptın mı?” gibi basmakalıp sorular sormaktansa, bana duygularımı anladığını hissettiren cümleler kurabilirsin. Benimle sohbet etmek istiyorsan soru sormak yerine duygulara yönelik cümleler tercih edebilirsin. “Zor bir gün geçirmiş gibi görünüyorsun.” “Çıkış saatini beklemekte zorlanmış olmalısın.” “Eve gelmekten memnun gibisin.” “Okulda oyunların sana enerji verdiğini görüyorum.” gibi.
Yoğun gün sonrası eve dönüş zamanı…
Bana rahatlamam için alan yaratmanı bekliyorum. Gün boyu ben de yoğun bir gün geçirdim ve evde rahatça zaman geçirmek benim de hakkım. Benimle sohbet et, yemek saatinde yemeğimle daha az ilgilenirken, benim düşünce ve duygularıma yoğunlaşmanı bekliyorum. Sorularım, sohbet konum çok ciddi olmasa da duygularımı ve düşüncelerimi ciddiye almalısın. Beni anladığını gösteren cevaplar vermem, iletişimimizi kuvvetlendirecektir. Mesela iletişim anındayken beni anladığını gösteren şu ifadeleri kullanabilirsin: “Çok endişenmiş olmalısın” “Bu durum seni çok kızdırmış olmalı” “Başına gelen şey çok sıkıcı olmalı” “Bugün senin için çok keyifli bir günmüş”… Ben bir olay yaşadığımda, olayın kendisine değil, benim olayın etrafında yaşadığım duygulara odaklanabilirsin.
Uyuma zamanı…
İnatlaşmak zorunda mıyız? Benim derhal uyumamı isterken, benim isteğim de sizinle daha çok zaman geçirmek. Yatma vakitlerini karşılıklı olarak daha keyifli bir hale getiremez miyiz? Mesela, uyumadan önce odada biraz bana özel ayırabilirsin. Seninle yalnız kalma zamanı benim çok hoşuma gidecektir. Yatma zamanını sen belirle. Henüz ona karar vermek için çok küçüğüm fakat beni, zamanımı doğru yönetmem konusunda yönlendirebilirsin. Bu konuda sınırları belirlemen alışkanlıklarımı edinmem konusunda bana yardımcı olacaktır.
Çocuğunuzdan Mektup Var. Ben Öğreniyorum
Sevgilerimle Kızın/Oğlun
Uzman Klinik Psikolog
Dilruba ANBALAY