Çocuklar Ne Zaman İnternet ve Ekranla Tanışmalı
Günümüz çocukları teknoloji çağına doğuyor ve teknoloji ile iç içe bir çocukluk dönemi geçiriyor. Çocukların akıllı telefonlara ve tabletlere çok fazla ilgi göstermesi son derece normal bir durum… Peki, aileler çocukları yeni nesil cihazlardan uzak mı tutmalı yoksa teknoloji ile iç içe bir çocukluk geçirmelerine izin mi vermeli? İşte bu soru uzun zamandır çocuk sahibi olan ebeveynlerin gündeminde yer alıyor.
Uzmanlar tarafından yapılan çok sayıda açıklama var. Ancak bu açıklamaların her zaman akıl karışıklığını giderdiğinden de söz edemeyiz. Bazı uzmanlar ‘çocukları teknolojiden uzak tutmayın’ derken bazıları da çok daha net bir tavırla bunun aksini savunuyor. Bu durum akılların daha da karışmasına yol açabiliyor. ABD’de geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma ise bu tartışmalara son noktayı koyacak nitelikte sonuçlar elde edilmesini sağladı. Bu araştırmaya göre ağlayan bebeklerin ya da çocukların dikkatini dağıtmak amacıyla onlara tablet veya akıllı telefon vermek son derece zararlı!
Araştırmayı yapan ABD’nin en saygın eğitim ve araştırma kurumlarından biri olarak kabul edilen Michigan Üniversitesi oldu. Yaşları 3 ile 5 arasında olan 422 çocuk üzerinde yapılan araştırma ve incelemeler, son derece önemli verilerin elde edilmesini sağladı. Bu verilere göre sürekli olarak dikkati dağılan çocukların ya da ağlayan bebeklerin eline akıllı telefonlar, tabletler vermek, çocukların duygularını yaşamalarını ve düzenlemelerini engelliyor. Dolayısıyla ailelerin bu davranışı kısa vadede sonuçlarını gösteremiyor olsa da uzun vadede çocuklara çok ciddi zararlar veriyor.
Bu Çocuklarda Sinir Krizleri Daha Sık Yaşanıyor!
Çocuklarda kimi zaman istediğini alamama ya da bir davranışı reddetme noktalarında sinir krizlerinin yaşanması normal olarak kabul ediliyor. Fakat yapılan bu araştırmaya göre sürekli olarak tablet ve akıllı telefonla sakinleştirilen çocuklarda sinir krizleri çok daha sık yaşanıyor. Daha uzun sürüyor ve şiddeti de diğer çocuklarda gözlemlenene nazaran çok daha yüksek seviyede seyrediyor.
Söz konusu araştırma kapsamında ani duygu değişikliği yaşayan, öfke nöbetleri geçiren, hiperaktivite sorunları yaşayan ve aynı zamanda ebeveynlerini dinlememe davranışı sergileyen çocuklar da incelendi. Bu çocukların kendi duygularına yabancılaştığı gözlemlendi. Nedeni olarak da ellerindeki akıllı telefon ve tabletlerin çocukları olumsuz duygulardan uzaklaştırması gösteriliyor. Çözüm arayışına girmeden uzaklaşan çocuklar, bu durum uzun vadede çocukların duygularını yönlendirmesinin, düzenlemesinin ve yaşamasının önünde çok büyük bir engel oluşturuyor. Üstelik bu sonuçları görmek için aradan çok uzun yılların geçmesi gerekmiyor. Uzmanlara göre bu çocuklar ergenlik dönemine girdiklerinde söz konusu olumsuz sonuçlar net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Ebeveynleri tarafından düzenli olarak tablet ya da akıllı telefon ile susturulan, sakinleştirilen çocuklarda ani duygu patlamalarının ve bunun sinir krizlerine dönüşmesinin de daha sık ve yoğun yaşandığı belirtiliyor. Uzmanlar bu durumun erkek çocuklarda daha yüksek oranlarda olduğunu da ekliyor. Özellikle duygularına yabancılaşma ve duygularını ifade etmekte güçlük çekme gibi problemlerin erkek çocuklarda görülme oranları kız çocuklara oranla daha yüksek rakamlara tekabül ediyor.
“Mobil Cihaz Çocuğun Duygularını Uzaklaştırır”
Michigan Üniversitesi’nde söz konusu araştırmayı yürüten isim Jenny Radesky oldu. “Öfkelenen çocuğunuza mobil bir cihaz vermek ona bir yetenek öğretmez, sadece çocuğun duygularını uzaklaştırır” şeklinde konuşan Jenny Radesky, açıklamasında bu durumun uzun vadedeki zararlarına da değindi. Radesky, çocukluğun erken dönemlerinde duyguların çocuğun kendisi tarafından tanınamamasının büyüdükçe duygular konusunda çok daha fazla zorlanılacağı anlamına geldiğini ifade etti. Radesky, yaplan bu araştırmanın sonuçlarına dair yaptığı araştırmada şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklara elektronik cihaz vermek zararsız ve ev ahalisi için stres azaltan geçici bir yöntem olarak görülebilir fakat bu düzenli yapılırsa uzun vadede etkileri var.”
Uzun vadedeki bu etkiler çocukların psikolojilerinin ve kişiliklerinin olumsuz etkilenmesine kadar varabiliyor. Duyguları tanıma ve düzenlemeyi öğrenme, çocukluk döneminde gerçekleşmesi gereken gelişim süreçlerinin bir parçasıdır. Çocukluk döneminde bu gelişimin eksik kalması, bireylerin yaşamı boyunca bundan olumsuz etkilenmesi gibi bir netice doğurabilir. Sonuç olarak daimi bir şekilde akıllı telefon ve tabletle sakinleştirilen çocuklar, ebeveynlerinin bu davranışının faturasını yaşam boyunca ödemek durumunda kalabilirler.
Merak edenler için –> Çocuğum anaokuluna hazır mı?
Çocuklara Mobil Cihaz Yerine Kitap Verin
Peki, aileler akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlar yerine ne kullanmalı? Michigan Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın sonuçlarına dair yapılan kamuoyu bilgilendirilmesinde bu konuya da değinildi. Uzmanların önerisi ise çocuklara dikkatini dağıtmak ya da onları sakinleştirmek için mobil bir cihaz vermek yerine kitap vermek oluyor. Kitaplar duyguları tanımalarını önleme ya da çocukların duygularına yabancılaşmasına yol açma gibi olumsuz etkilerde bulunmuyor. Aksine çocukların duygusal açıdan da gelişimlerine çok büyük bir katkıda bulunuyor.
Alternatif yöntem ise müzik! Çocuklardaki duygusal değişikliklerin ya da sinir krizi, öfke patlaması gibi ani duygusal patlamaların yaşandığı zamanlarda ebeveynler müziğin gücünden de faydalanabilir. Uzmanlar çocuklara bu gibi zamanlarda müzik dinletmenin onların sakinleşmesini sağlamak adına iyi bir seçenek olduğunu dile getiriyor. Ani duygusal değişiklikler yaşandığında müzik dinletilen çocukların daha hızlı ve kolay sakinleştiği de biliniyor.
Dolayısıyla çocuk psikolojisi ve gelişimi konusunda uzmanlaşmış isimler de ailelere sıklıkla bu öneride bulunuyor. Müzik dinlemek, çocukların dikkatinin dağılmasını sağlayabildiğinden öfke nöbetleri yerini bir anda keyifli vakit geçirme sürecine bırakabiliyor. Özellikle hareketli müzikler yerine daha sakin müziklerin tercih edilmesi tavsiye ediliyor. Ancak sakin müzikler çocukların dikkatini dağıtamadığında, çocukların sevdiği daha hareketli ve eğlenceli müzikler de dinletilebilir.
Ani Duygu Değişimlerinde Çocuğunuza Sarılın
Konuyla ilgili yapılan araştırmada dikkat çeken bir detay daha var. O da uzmanların ‘çocuğunuza sarılın’ şeklindeki önerisi oldu. Yapılan açıklamada “çocuğunuzun duygusal değişikliğini fark ettiğinizde farklı yöntemler denemek gerek” şeklinde bir ifade kullandı. Farklı yöntemlerden birinin de çocuklara sarılmak olduğu vurgulandı. Ani duygusal değişimler fark edildiğinde çocuklara sarılmak onların kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olabiliyor.
Araştırmacılar dokunmanın çocuklarda sosyal ve duygusal gelişim için gerekli olduğunu öne sürmektedir. Uzmanların açıklamalarında yer alan farklı yöntemler arasında ip atlamak, salıncakta sallamak gibi metotlar da var. Çocukların ani olarak geçiş yaptıkları sinir ve öfke durumundan çıkmalarını sağlamak için mobil cihazlardan faydalanmak yerine, onların yaşlarına uygun ve keyifli zaman geçirmelerini sağlayacak yöntemleri uygulamak çok daha doğru bir tercih olacaktır.
Bir diğer seçenek de çocuklara duygularını ifade etme imkanı sunmak oluyor. Çocuklarda duygu değişimleri yaşandığında ne hissettiklerini sormak ve duygularından söz etmesini istemek, duygularını yaşamalarını ve zaman içerisinde düzenlemelerini de sağlıyor. Çocukların duygularını kabul ediyor olmak, duyguları hakkında onunla konuşabilmek, iyi bir dinleyici olmak; onların duygularını daha iyi ve kolay düzenlenmeleri için gereken desteğin en kıymetlisi belki de…
İlginizi çekebilir –> Çocuklara spor eğitimi