Sınırlar I

sinirlar

Sınırlar I

Sevgili Anneler, Babalar…

Bu yazımda sizlerle “ sınırlar “la ilgili söyleşmek istedim.  Çünkü ebeveynler, özellikle yeni kuşak ebeveynler çocuklarına “sınır” koyabilme konusunda büyük zorluklar yaşıyorlar. Peki nedir bu sınırlar ?

Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi, arzu ettikleri pek çok şeye hatta her şeye sahip olmalarına rağmen, çevremiz mutsuz çocuklarla dolu.
Peki, sınır gerekli midir? Neden gereklidir? Sadece çocuklar için mi yoksa yetişkinler için de gerekli bir şey midir? Aileler çocuklarına sınır koymaya ne zaman başlamalıdır? …

Bir zihin egzersizi yapalım birlikte.
Çölde araba kullandığınızı düşünün. Uçsuz bucaksız bir çöldesiniz. Ulaşmak istediğiniz yere gidebilmek istiyorsunuz. Her an bir çöl fırtınası çıkabilir. Trafik ışıkları yok, yön tabelalarının da olmadığını düşünün.
– Nasıl bir güzergâh takip ederdiniz?
– Kendinizi nasıl hissederdiniz?

Peki, uzun süre çölde araç kullandıktan sonra, şehir trafiğinde araç kullanmaya başladınız ve daha önce hiç şehir trafiğine çıkmadınız.
– Nasıl bir güzergâh takip ederdiniz?
– Kendinizi nasıl hissederdiniz?

Her iki durumda da gerginlik kaçınılmaz. Çocuklar için de, tıpkı yetişkinler için olduğu gibi sınırların belirlenmediği ortamlar gerginlik yaratır.

Belki biraz sınır kavramı üzerinde durmak gerekiyor.  Sınır deyince yeni kuşak anne-babalar genellikle çocukların fazlaca sınırlandırıldığı, kişilik gelişimlerinin olumsuz etkilendiği, yaratıcılıklarının zedelendiği gibi çıkarımlar yapıyorlar. Böyle olduğunu düşündükleri için de sınır koymayıp, onları daha özgür, daha mutlu, daha yaratıcı kıldıklarını sanıyorlar.

sinirlar

Küçük yaşlarda önemli bir problemle karşılaşılmıyor genellikle. Çünkü evdeki küçük prens ya da prenses, istediklerini yaptırma konusunda hayli başarılı oluyor. Ancak ev dışı hayat hız almaya başladığında, yani oyun grupları ve okul deneyimleri başladığında birden, prens-prenseslikten sıradan vatandaşlığa tenzil-i rütbe yaşanıyor.

Yani evin dışında, gerçek hayatta sınırlarla karşılaşıyor çocuklar. Görüyorlar ki istedikleri her şey olamıyor. Orada kendileri gibi çeşitli ihtiyaçları olan başka çocuklar da var. Üstelik her biri için kendi ihtiyacı çok önemli. Kimseye öncelik tanınmıyor. Sıra beklemek, paylaşmak gibi birtakım kavramlarla karşılaşıyorlar. Durması, beklemesi gereken birçok durum var. Ağlamak da pek işe yaramıyor.

Sonra da okulda uyum problemleri…
Düşünsenize birdenbire küçücük çocuğun karşılaştığı ve hiç antrenmanlı olmadığı böyle bir durum karşısında bir takım uyum problemleri yaşaması ne kadar doğal değil mi?

Tabii aileler çaresiz kalıyor. Genellikle evde bugüne kadar bir problem yaşamamış oluyorlar. Şaşırıyorlar ve ne oldu da çocuğumuz sorun yaşamaya başladı diyorlar. Bazen okul seçiminde hata yaptıklarını düşünüp, değişiklik yapıyor ya da nasılsa erken, bu sene okula da gitmeyiversin diyorlar.  Yani problemler erteleniyor.

Veyahut da ergenliğe kadar bir şekilde idare ediliyor ancak ergenlikle birlikte sorunlar çok daha içinden çıkılamaz bir hal alıyor.  Hayatın gerçekliği içinde çeşitli sınırlarla karşılaşan ergen, illegal yollara başvurmakta hiçbir sakınca görmüyor ve bedeli bir yaşama mal olacak sonuçlarla karşılaşıyor.

okul-sinirlar

Çünkü birçok aile, sınır koymak için henüz erken olduğunu düşünmüş ya da sınır koymayı çocuğa zarar vermek gibi algılamış olabiliyor.

Oysa sınırlar, tıpkı biz yetişkinler için olduğu gibi çocuklar için de son derece gerekli ve önemlidir.  Hayatın hiçbir alanında kimse istediğini yapabilme özgürlüğüne sahip olamaz. Klişe bir deyimle kişinin özgürlüğü, başkasının özgürlüğünü ihlal ettiği yerde biter.

Dolayısıyla hayatın içinde doğal olarak var olan sınırları öğrenmek çocuk için sakıncalı olmadığı gibi gerekli ve sağlıklıdır. Çocuk sınırları ve bu sınırların neden konuğunu öğrendikçe kendini kontrol etmeyi de öğrenecektir. İsteklerini ertelemeyi, beklemeyi öğrenecektir. Nerede duracağını, nerede hareket edeceğini ve nereye yol alacağını bilecektir.

Kısaca sınırları öğretmek; çocuğun özgürlüğünü ve kişilik gelişimini zedelemeyecek, aksine onun daha özgür ve ruh sağlığı yerinde bir birey olmasına yardımcı olacaktır.

Kanımca sınırlarla ilgili anlatacak daha çok şey var. O yüzden yazı bittikten sonra fark ettim ki bu konuyu bir yazıda bitirmek olanaksız ve Sınırlar olan başlığımı Sınırlar I şeklinde değiştirdim.

Önümüzdeki haftalarda bu konuyla ilgili söyleşmeye devam edeceğiz.

Sevgiyle kalın…
Psikolog Ebru YILMAZ

Share this post

WhatsApp chat